Doç. Dr. Aysel Gündoğdu

Doların yükselmesinin aldığım maaş ile ne ilgisi var?

13/08/2020

Türkiye’de bu konu çok tartışıldı. Trajikomik ifadeler gündeme geldi. Benim aklımda kalan ise “Ben hep 50 liralık benzin alıyorum” lafı oldu.

Değerli kardeşim, hepimiz vatanımızı seviyoruz. Ama kabul etmemiz gereken gerçekler var. Biz enerji bağımlılığı olan bir ülkeyiz. Yani o marketten aldığın bisküvi var ya onun fabrikasını çalıştırmak için enerjiyi dışarıdan alıyoruz. Marketten çıkınca bindiğin araban var ya işte o arabanın benzinini dışarıdan alıyoruz. Eve gitmek için trafik yoğunluğuna baktığın telefon var ya işte o telefonu da dışarıdan alıyoruz. Eve vardın mı ha işte o evin yapımında kullanılan inşaat malzemelerini de dışarıdan alıyoruz. Bilgisayarını açtın dosya göndermen lazım o bilgisayarı da dışarıdan alıyoruz. Hava biraz serinledi kombiyi açalım mı? Açalım da eee doğalgaz da dışarıdan…Daha niceleri… Şimdi hala nolmuş dışarıdan alıyorsak paramız var ki verip alıyoruz diyorsan üzüleceğin detay geliyor. Biz bunları dışarıdan alırken dolar ile euro ile alıyoruz. Kur yükseldiğinde ise bu aldıklarımızın hepsinin maliyeti artıyor.

Ama senin maaşın bu hızda artmıyor işte…o zaman alım gücün düşüyor. Geçen sene sinema keyfi yapmak için marketten abur cubur alan Berkcan’ın sepeti 50 TL’ye mal olurken bu sene 72 TL olmuş. Üzgünüm Berkcan ya abur cuburlardan birini geri bırakacaksın ya da daha fazla ödemeye razı olup bütçendeki başka bir kalemden kısacaksın. Çünkü öğrencisin ve gelirin artmıyor, tabii normal bir öğrenci isen…

Kombiyi kıstık, market sepetini küçülttük, telefon eski(me)mişti onu değiştiremedik, bu seneki modaya uyamadık…bunun bir sonucu olmalı değil mi? bu kadar basit değil ekonomi ama aslında bu kadar da basit…şimdi bir milyon insanın her gün aldığı o bisküviyi almadığını düşünün…o bisküvi markası bir süre sonra üretim hatlarından bazılarını kapatmak zorunda kalır, işçilerin bazılarına ücretsiz izin verir ya da işten çıkarır. Oldu mu sana çifte sorun…Bisküvi fabrikasında işten çıkarılan Berkcan’ın babası ona harçlık gönderemez. Berkcan artık film keyfi yapmak için market alışverişi de yapamaz. Kısır döngü halkaları giderek derinleşiyor. Sonunda ekonomi küçülür, daralır artık rakamlar neyi gösterirse, bilinen tek bir şey var vatandaş sıkıntıya düşer. Hep böyle mi kalır peki? Hayır elbette her krizin bir çıkışı vardır. Ama bu süre içerisinde halledilmesi gereken sorunlar da büyür.

İşte dışarıya bağımlı isen ithalat kültürü yerleşmiş ise en ufak bir ekonomik krizde, şokta başımıza bunlar gelir. Aslında tüm suç dolarda değil, suç ithal çanta kullanan Merve’de de değil…Bunlar her ekonomide olan şeyler, eğer bir suçlu arıyorsak o da üretmemektir…